Kararlarımızı etkileyen diğer önemli faktörler de algımız ve geçmiş tecrübelerimizdir. Şimdi biraz da bu başlıkları irdeleyelim...
Balonun Kubbesi Açık mı?
Algımız balonun kubbesine benzer; gördüklerinizi, duyduklarınızı, kısacası dünyayı kavramanızı sağlar. Aynen kubbenin ısınan havayı kavrayıp balonun yükseltmesi gibi algınız da dünyayı kavrarken kullandığınız filtrenizdir; insanlar arasındaki algısal farklılıklar, yapılan değerlendirmeleri ve nihayetinde verilen kararları etkiler.
"Doğru karar verebilmek için algınızı daima açık tutmaya, konuya tüm açılardan hakim olmaya özen göstermelisiniz."
Algı Filtremiz
Birbirimizi dinlemek, konuyu anlamak ve doğru karar vermek için önümüzde sayısız algı engeli, peşin hüküm ve yanılsama vardır. Hepimiz dünyayı farklı, kendimize özgü bir filtreyle algılarız. Gördüklerimizi, duyduklarımızı, yaşadıklarımızı kendi filtremizle kavrar, anlamlandırır ve hüküm veririz. Algı filtremiz değerlendirmelerimizi ve sonuçta seçimlerimizi etkiler. Sağlıklı karar verebilmek için önce algımızın nasıl çalıştığını, nelerden etkilendiğini anlamalıyızHatırladıklarımız
Algı filtremizi etkileyen şeylerin başında yaşadıklarımız ve hatırladıklarımız gelir. Amerikalı yazar Barbara Kingsolver "hafıza karmaşık bir şey; gerçekliğin akrabasıdır ama ikiz kardeşi değildir." der.
Hafızamız her şeyi kaydeden ve hatırlayan bilgisayar hafızasından farklı bir biçimde çalışır. Öğrendiğimiz bilgiler beynimizin uzun dönemli kalıcı hafızasında saklanır. Ancak uzun dönemli hafızaya bir çok bilgiyi atsak da çözümleri düşünüp karar verirken kısa dönemli hafızamızı kullanırız; düşünme kapasitemiz sınırlıdır. Geçmişte yaşadıklarımızı aynen hatırlamayız. "Yaşayan benliğimiz" ile "hatırlayan benliğimiz" farklıdır. Hatırlamak biraz da yeniden kurgulamaktır. Yeniden kurgularken tercihen çarpıcı olayları hatırlar, tüm yaşadıklarımızı hatırladığımız bu olay çerçevesinde anlamlandırırız. O anki duygu ve inançlarımız da geçmişte ne olduğuyla ilgili hatırladıklarımızı etkiler.
"Önemli kararlarda sadece hatırladıklarımıza güvenmemeli ve hatırladıklarımızın kararlarımızı yanlış yönlendirmediğinden emin olmalıyız."
Karar verirken tüm olup bitenleri kafanızda tartın; sadece gözümüzün önündekileri, duyduklarımızı, popüler olanı tercih etmeden önce seçimimizi verilerle desteklediğimizden emin olun.
Seçenekler
Suya atılan çapa, o civardan uzaklaşılmasına nasıl izin vermezse kararla ilgili etrafımıza konan seçenekler ve bunlarla ilgili referanslar da farkında olmadan seçim alanımızı daraltır. Sağlıklı karar verebilmek için bu gibi dar çaplı kıyaslamaları fark edip kurtulmak gerekir.
Karar vermenin önünde duran en kuvvetli çapa mevcut durumdur. Eldeki kuş daldakinden güvenilir diye mevcuda sarılıp kalırız.
Karar vermeden önce aklınıza gelen ya da önünüze konan seçeneklerle sınırlanmadığınızdan emin olun; alternatifleri sorgulamaktan çekinmeyin; algınızın açık olduğundan emin olun.
Tecrübe, yaşadıklarınızdan aklınızda kalanlardır; sezgilerinizin güçlenmesine yardımcı olur. Ancak tecrübe bazen önyargıya dönüşerek kararlarınızda daha tutucu olmanıza sebep olabilir. Tıpkı balonu uçuran pilot gibi siz de tecrübelerinizden öğrenin; tecrübelerinizi sezgilerinizi güçlendirmek ve daha iyi kararlar vermek için kullanın.
Hamken Pişmek
Gençken tecrübenin kıymetini bilmezdim. Bana göre herkes hayatı kendince, yaşayarak öğrenirdi. Başkalarının tecrübesini dinlemez, yaşadıklarından yararlanmazdım. Bugünse tam tersini düşünüyorum: Başkalarının tecrübelerinden öğrenmek bana kalırsa çok daha verimli; üstelik daha da az acı çekersiniz. Tabi şuna da çok inanıyorum: "En kıymetli tecrübe kendi hatalarımızdır, yeter ki kullanmayı bilelim."
Rose Marie Bravo Amerika'nın en güçlü iş insanlarından biri... Uzun yıllar Macy's, Saks Fifth Avenue, Burberry gibi önemli markaların CEO'luğunu yapan Bravo halen Estee Lauder, Tiffany gibi birçok markanın yönetim kurulu üyesi. Onunla 2012 yılında katıldığım bir kadın programı çerçevesinde tanışma fırsatı bulmuştum. Rose Marie o gün bizimle bir tecrübesini paylaşarak şunu ekledi: "Bazen ileri gitmek için önce geri gitmek gerekir." Başarısında o güne dek edindiği birçok tecrübenin katkısı olmuş. Ancak belki de en önemlisi, hatalarını kendine itiraf etmekten çekinmemesi, bu sayede tecrübelerinden faydalanarak ileri gitmeyi öğrenmesi olmuş. Siz de tecrübelerinizi karar verirken cesaretinizi kırması için değil, sizi ileri taşıması için kullanın.
Damıtılmış Tecrübeler: Sezgi
Tecrübelerimiz sayesinde çok hızlı öğrenir, her gün farkında olmadan sezgilerimizi geliştiririz. Bazen sıcak sobaya elini değdiren çocuğunki gibi derin iz bırakan tek bir tecrübe bile sezgisel tepki oluşturmak için yeterlidir. İnsanların sezgilerine güvenebilmesi için sürekli tetikte olmaları gerekir, parlak sezgiler akılcı pratiğin ürünüdür. Cervantes atasözlerini, uzun deneyimlerden çıkartılmış kısa cümleler diye tanımlar; beyin hücreleri için de aynısını düşünebiliriz, düzgün ve yerinde kullanmayı bilmek gerekir.
Sezgi, bir konuda bilinçli şekilde akıl yürütmeden, algılarımız sayesinde fikir sahibi olmaktır. Sorunlarla karşı karşıya kalındığında sezgisel düşünce harekete geçer. Konu bir yatırım kararı, özel hayatla ilgili bir durum ya da satranç hamlesi olabilir. Kişinin konuyla ilgili sahip olduğu tecrübelerden damıtarak akla gelen sezgisel çözümün doğru olma ihtimali yüksektir. Sizi sezgisel çözümlere götürecek olan tecrübelerinizi, karar verme sürecinizin bir parçası yapın.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur: Konuyla ilgili yeterince tecrübemiz olmadığı zamanlarda da aklımıza sezgisel cevaplar gelebilir. Fakat bunlar asıl sorunun cevabı olmayabilir. Böyle durumlarda karar verirken cevap veremediğimiz bir soruyu, daha kolay bir sorununcevabıyla karşılarız. Özellikle zor soruların yanıtlarını bulamadığımız zaman, farkında olmadan duygularımıza danışarak karar veririz. "Bu konuda, bu kişi hakkında nasıl hissediyorum" sorusunun cevabını kullanırız. Bu sebeple, sezgilerinizin kaynağındaki tanıdıklık hissini doğru tanımlamaya çalışmalısınız. Bir kilimde, bir kazakta tekrar eden desen gibi, daha önce karşılaştığınız, kendisini tekrar eden davranış veya tepkilerin desenini bulup çıkarmaya gayret etmelisiniz. Desenleri fark edebildiğinizde bütünsel analiz yapmadan sezgilerinize daha rahat güvenebilirsiniz.
Dibe Çöken Tecrübeler: Önyargı
Tecrübeyi damıtıp kuvvetli sezgilere dönüştürebilirsek, karar yolculuğunda pusulamız olur. Hazmedip faydalı kısımlarını özümseyemezsek, sertleşip dibe çökebilir, önyargılara dönüşebilir. O zaman da, balonun uçuşunu zorlaştıran ağırlıklar halini alır. Tecrübelerinizin önyargılara, tutuculuğa ve cesur kararlarınızın uçmasını engelleyen ağırlıklara dönüşmediğinden emin olun.
Tecrübe biriktirin. Etrafınızı olabildiğince tecrübelerinden faydalanabileceğiniz insanlarla çevreleyin; tavsiyelerini illa kararınız yapmanız gerekmez, tecrübelerini kullanın. Tecrübe, önyargılarınıza takılmadan sezgilerinizi güçlendirmenize ve daha iyi kararlar vermenize yardımcı olacaktır.
Bu yazı Bin Yaprak misafir yazarlarından Lale Saral Develioğlu tarafından yazılmıştır. Teşekkürler Lale!
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum