Global kariyerler serimizin yeni konuğu Nazlı Eser Kaya. Kanada Mühendisler Odası'nda nükleer alanında çalışmalarını sürdüren ve Genç Kadın Kariyer Zirvesi konuşmacılarımızdan olan Nazlı Eser Kaya ile ilham dolu bir sohbet gerçekleştirdik! Keyifli okumalar!
Kariyerini Kanada'da sürdüren Nazlı Eser Kaya'yı kısaca tanıyalım.
Nazlı Eser Kaya, İstanbul Erkek Lisesi'ni bitirdikten sonra Boğaziçi Üniversitesi Makine mühendisliği bölümünü tercih etti. Öğrenimi sırasında University of California'da 2 dönem değişim programına katıldı. Çeşitli okul aktiviteleri yani sıra, bölümünde ilk defa lisans düzeyinde ders asistanlığına seçildi. Makine bölümünü okul 2.ciliği ile bitirdikten sonra 2017 yılında University of Toronto'ya araştırma görevlisi olarak geldi. Otonom arabalar konusunda sürücü-otomasyon etkileşimi (Driver-automation interaction) üzerine deney çalışmaları yürütüp çeşitli makaleler ve tez yayınladı. Nazlı, son 2 yıldır Kanada Mühendisler Odası'na kayıtlı mühendis olarak nükleer alanında çalışmalarını sürdürüyor. Profesyonel kariyerine ek olarak çeşitli kurumlarda gönüllülük yapan Nazlı, özellikle Diversity&Inclusion, cinsiyetçilik, mindfulness ve yoga alanlarında aktif.
1) Yurt dışında kariyer yapmaya ne zaman karar verdiniz?
Çok bilinçli bir karardı diyemem; hayat beni buraya sürükledi bir nevi. 2015 yılında University of California'daki değişim programından dönünce önceliğim aslında Türkiye'de kalmaktı. Ama ne yazık ki 2015-2017 senelerinde Türkiye'de yaşanan olaylar beni yurt dışına itti. Lisans sürecindeki stajlarım ve akademi çalışmalarım sonucunda, son yılıma başlarken yurt dışındaki araştırma odaklı tezli masterlara başvurmaya karar verdim. Süreç çok keyifli geçti diyemem, Avrupa'da başvurduğum iki okuldan red aldım benim için çıkmazda hissettiğim bir zamandı. Ama yılmamak ve beklemek meyvesini verdi; University of Toronto Makine ve Endüstri Mühendisliği bölümüne araştırma görevlisi olarak kabul aldım.
2) Yurt dışında ilk işinizi nasıl buldunuz? Spesifik olarak: linkedln, indeed or oliv vs.? Peki göreviniz ne idi?
Yurt dışındaki ilk işim aslında üniversitedeki araştırma görevlisi pozisyonu oldu. Ondan bahsetmek yerine şu an çalıştığım işi nasıl bulduğumu anlatmak daha uygun olur. Okulda kendi alanım üzerine düzenlenen bir panele katılmıştım. Oradaki panelistlerden biriyle etkinlik sonrası kısa bir konuştum; sonrasında LinkedIn'den kontakta kaldık ve kısa birkaç kahve arasında buluştuk. Aradan birkaç ay geçtikten sonra orta-seviye bir pozisyon ilanı gördüm o kişinin çalıştığı departmanda. Pozisyonun gerekliliklerinden ötürü emin olamadım ama gene de iletişime geçtim; tabi ben ulaşanana kadar ilan kapanmıştı. Ama ilanın kapanmasına rağmen bana içerden referans olunduğu için mülakat sürecim başladı ve şu anki işime girmiş oldum. Bu deneyimin bana ögrettiği en önemli nokta üst pozisyonlardaki insanlara ulaşmaktan çekinmemek ve onlara kendini tanıtıp, samimi olduğun sürece o kişilerin de sana yardımcı olabileceklerini bilmek. Özellikle bu Kanada'da kültürün bir parçası diyebilirim; teknik işiniz dışında networking ve gönüllülük işleri konusunda aktif olmanız fark yaratıyor bence.
3) Yurt dışı kariyer teklifinizi yakın çevrenizle paylaştığınızda nasıl geri bildirimler aldınız? Beklentileri nasıl yönettiniz? Yurt dışında yaşama konusunda ailenizin desteğini aldınız mı? Bu nazik konuyu nasıl yönettiniz?
2017 yılında kabul aldığım zaman çok güzel tepkiler aldım çevremden; çoğu arkadaşım ve üniversite hocalarım yurt dışına gitmemi destekledi. Ailem en başta Kanada'nın mesafesinden ötürü endişelenseler de sonrasında benim yanımda yer aldılar. Tabi süreç içerisinde uzaklıktan ötürü hasret olunca dönmemi tercih ettiklerini belirttiler. Onların hissiyatlarını tamamen anlıyorum çünkü benim de ailemi, Türkiye'yi özlediğim zamanlar oluyor. Ama aileme buradaki olanaklardan bahsettiğimde onlar da kariyerimin başlangıcını Kanada gibi bir ülkede sağlam adımlarla yapmamı destekler oldular diyebilirim.
4) Yurt dışı networkünü etkin kullanmak ne demektir? İlk günden itibaren ne yapmalı/yapmamalı?
Bu aslında iş bulma hikayemde bahsettiğim nokta! Kanada'da networking çok çok çok önemli! Son zamanlarda herkes bunun farkına vardığı için insanlar bazen ne yazık ki güçlü network'u LinkedIn'de olan bağlantı sayısına denk tutuyor. Ama bence kesinlikle öyle değil. Ben burada biriyle bağlantıya geçtiğim anda kendimden bahsedip karşı tarafın da üzerine çalıştığı konuyu öğrenmeyi çok seviyorum; kişisel bir özellik de olabilir, merakımdan ötürü. Çünkü bence daha derin bir ilişki daha güçlü bağlantıları beraberinde getiriyor. Bunlara ek olarak tabi ki yeni kişilerle tanışmak için ideal ortamlar networking eventleri, workshoplar, çeşitli kurumlarda gönüllülük yapmak (mesela TurkishWIN'de J). Ama özetle denk geldiğin networkü elinde tutmakta bir o kadar önemli!
5) Oturma izni, alışma süreçlerinizi nasıl yönettiniz? Bu süreçteki en büyük destekçileriniz kimler oldu?
University of Toronto bu konuda çok destek oldu. Gerçekten international kişileri güçlendiren bir politikasi var. Buraya ilk gelirken vize sürecim çok rahat geçti o yüzden; konsolosluğa bile gitmedim, öyle çok fazla finansal kanıt vermedim. Zaten Kanada göçmen alma konusunda çok açık bir ülke. Work permit (geçici çalışma izni) almak çok kolay ve firmaların işe alım süreçlerini etkilemiyor. University of Toronto'da katıldığım bir iş bulma etkinliğinde oradaki yetkili kişi bize sunu demişti; asla Kanada vatandaşı olmadığınızı söylemenize gerek yok, firmaların sizlere bunu sorma yetkisi yok.
6) Yeni ülkenize alışmada kolaylık ve tüyoları nasıl keşfettiniz? Üniversite deneyimi ya da ağları; Konsolosluk; Online topluluklar; Aile ve arkadaş yönlendirmeleri ya da farklı tüyoları paylaşabilir misiniz?
Kesinlikle University of Toronto gibi bir kurumda ilk işime başlamak çok fazla olanağı beraberinde getirdi. Burada bir sürü oryantasyona, etkinliğe katılarak çevremi geliştirmeye çalıştım. Tek başıma gelmenin çok fazla zorluğu oldu tabi. Kendi lise ve üniversitemden burada olanlara ulaşmaya çalıştım. Aile ve arkadaş yönlendirmeleriyle tanıştığım kişiler oldu. Gönüllülük yaptığım çeşitli etkinlikler sayesinde ilişki bağlarımı güçlendirmeye çalıştım. Kendi zihniyetinize yakın kişileri bulmak kolay bir mesele değil ne yazık ki; hele daha önce ayak basmadığınız bir ülkede! O yüzden her zaman fırsatlara açık olmak çok önemli; her an yeni birileriyle tanışıp kaynaşmak mümkün bence.
7) Yurt dışında tutunmanın en zor ve en keyifli anısını bizimle paylaşır mısınız?
En zorlandığım noktayla başlamak gerekirse buradaki espri anlayışı ve kültür farklılığı. Kültür farklılığının etkisi bence arkadaşlık ilişkilerinde çok hissediliyor. Buradaki arkadaşlığın tanımı daha mesafeli, daha bireysel- beni zorlamadı diyemeyeceğim. Bazen Türk zihniyetim karşı taraftan görmek istediğim arkadaşlık samimiyetinin beklentisi içine giriyor ve bu bazen hayal kırıklığı yaratabiliyor. Karşı tarafın kültürünü bilmek ve onun anlayışına empati kurabilmek çok önemli bu noktada. Espri anlayışı ise çok uzun zaman zorlanacağım ve belki de hiç bir zaman içselleştiremeyeceğim bir konu gibi geliyor. Güldüğümüz şeyler kesinlikle farklı!
Keyifli anlara gelirsek kesinlikle buradaki özgür, eşitlikçi, rahat, politik stressiz ortam! Kendimi istediğim gibi yansıtabiliyorum ve bundan ötürü yargılandığımı hiç düşünmedim ve denk gelmedim de. Özellikle Avrupa'daki Türkiye kökenli insanlara karşı önyargı burada hiç yok. Her türlü kimliğe, cinsel yönelime, inanca saygı var; bu farklılıklarla nasıl daha da güçleniriz mentalitesi hakim. Ve ben bu özgürlüğü çok seviyorum!
8) Yurt dışındaki güncel fırsatları hangi kanallardan takip ediyorsunuz?
Buna cevabım kısa. LinkedIn linkedIn linkedIn, kesinlikle!
9) Bir daha olduğunuz ülkeye gelecek olsanız ilk yılınızda neyi farklı yapardınız?
Kesinlikle kalıcı oturma sürecinin detaylarına daha önceden bakardım; buraya gelirken burada uzun sure kalırım mentalitesiyle gelmediğim için başvuru sürecimi baya geciktirdim ve bundan ötürü halen international olarak çalışıyorum. Ama dediğim gibi bunun iş bulma konusunu çok etkilediğini düşünmüyorum; tabi başka avantajları var.
10) Pozisyonunuzun gereklilikleri Covid-19 sonrasında değişti mi? Kriz sürecini yurt dışında nasıl yönettiniz?
En öne çıkan nokta online toplantıların bir gerçeklik haline gelmesi. Bazen sevdiğimi düşünsem de bazen de gerçekten yorucu olabiliyor. Ben enerji sektöründe çalıştığım için iş anlamında yoğun geçen bir süreç oluyor; ve önemli/acil kategorisinde olduğumuz için tesisleri ziyaret etmem gereken zamanlar oldu. Tabi biraz gerilim dolu olabiliyor; en kısa zamanda işinizi halletmeye çalışıyorsunuz çok fazla insanla karşılaşmadan. Onun dışında Covid-19 süreci herkes için zorlayıcı geçiyor tabi; bence o gelgitleri, hassasiyetleri konuşmak için ayrıca bir zaman buluşmamız gerekiyor.
Sosyal Medya Hesapları:
Bu yazı BinYaprak misafir yazarlarından Olcay İrem Elgün tarafından yazılmıştır. Teşekkürler Olcay İrem!
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum