Öğrenmeyi De Öğretmek Kadar Sevmek

STEM eğitimi ve öğretmeni ilişkisi hakkında bilgi edineceğiniz yazımız sizinle. Keyifli okumalar!

Bu eğitim yılına ve STEM Lider Öğretmen Mesleki Gelişim Programına başlayana kadar, "STEM nedir?" sorusuna, "Science (bilim), Technology (teknoloji), Engineering (mühendislik), Mathematics (matematik) bilimlerinin birlikte kullanılarak anlatıldığı dersler ve projelerdir. Bu bilimlere, bir de Art (sanat) katılarak, kapsamı STEM-A şeklinde arttırılabilir." şeklinde düz bir tanımlama ile cevap verebilirdim. Şimdi ise, bu tanımı yaparken, satır aralarını doldurma isteğim oluşuyor. Güzel ve öğretici bir yılı ardımızda bıraktığımız şu günlerde, dönüp de geçirdiğimiz bir yılımıza (kendi adıma yılıma) baktığımda, uzaktan eğitimle de olsa, olabildiğince dolu dolu öğrenerek ve öğreterek geçen bir zaman dilimi olduğunu görüyorum. John Cotton Dana'nın söylediği gibi, "Öğretmeye cesaret eden, öğrenmeyi asla bırakmamalıdır." Öğretirken, zamanın değişimine, eğitim-öğretim sistemlerinin ve teknolojinin gelişimine ayak uydurmalıyız ki, bu değişimlere ve gelişmelere uyum sağlayabilen, çağın ardında kalmayan öğrenciler ve insanlar yetiştirebilelim. Bu düşüncelerle başladığım STEM Lider Öğretmen MGP ve iki dönemde de gerçekleştirdiğimiz STEM Çalıştayları sayesinde, bilmediğim pek çok şey öğrendim. Örneğin, ilk ders planımı yazarken çok heyecanlanmıştım (hepsinde ayrı heyecan yaşadım, ancak ilk olan başkaydı). Tam olarak ne yapacağımdan emin değildim, yapmayı planladığım şeyi önce programlar üzerinde kendim denedim. İlk planım için başta Scratch programını kullanmayı istesem de (ilk kez çalıştayda duymuştum programı), kendi kendime bir çözüme ulaşamadığım için, programı Java'ya çevirdim (bu programlama dilini üniversite eğitimim sırasında öğrenmiştim). Sonra, günlerce Scratch programını çözmek için denemeler yaptım. Hazır programları indirip ilerleyişlerini inceledim. Özellikle oyunlaştırılmış olanlar benimle birlikte 6 yaşındaki kızımın da ilgisini çekti ve onun için de Jr başlıklı olan programı kurduk. Seneye amacım Arduino kullanmayı öğrenmek (teorikte değil, pratikte) ve bununla ilgili bir ders planını da öğrencilerime uygulatmak.

Uzaktan eğitim olması sebebiyle, ders planları çevrimiçi ortamda işlenmekle kısıtlanmış olsa da, bu şekliyle bile öğrencilerimin hayatlarına dokunduğumu hissedebiliyorum. 10. Sınıflarda uyguladığım ilk ders planımda kullandığım Java programı öğrencilerin çok ilgisini çekmişti; çünkü oynadıkları çoğu oyunda ve yükledikleri programlarda, bilgisayarlarında istenen şeylerden biri de Java desteği idi. Bu programı o kadar etkin bir şekilde olmasa da, kendi ihtiyaçları doğrultusunda kullanabileceklerini gördüler. Ardından Scratch programında, o çok zorlandıkları fonksiyon grafikleri konusunu oyun haline çevirmeleri, tekdüze ders dinlemekten daha çok ilgilerini çekmiş oldu. 11. sınıflarda, trigonometri konusunun gerçek hayat uygulamalarına değindiğimizde ki aslında bu işin özü de bu, derste zorlandıkları zaman söyledikleri, "Şimdi bu, gerçek hayatta nerede karşımıza çıkacak?" sorusuna da kendi cevaplarını vermiş oldular. Bir 3D yazıcımız olmadığından, çıktı alamasak da, TinkerCad programıyla da tanışmış oldular.

Başta belirttiğim tanımın ötesinde, STEM öğretmenliğinin sadece bu alanları birleştirmek olmadığını, bilgi edinme, fikir geliştirme, test etme, değerlendirme aşamalarının aslında bize ve öğrencilerimize pek çok şey kattığına birlikte tanık olduk. Verdiğiniz tüm emekler için çok teşekkürler.

Ayşe Nur TOMRUK

Matematik (Lise) Öğretmeni

Uğur Okulları Marmaris Kampüsü