Paris Sorbonne Üniversitesi’nde Genetik Stajı

Moleküler biyoloji ve genetik bölümü okuyan Mina Küçüktaş, Paris'te yapmış olduğu stajı bizlere anlatıyor. Keyifli okumalar!

Bir moleküler biyoloji ve genetik öğrencisi olarak çoğu arkadaşım gibi benim hayalim de büyük enstitülerde ve üniversitelerde bulunan gelişmiş teknolojilere, büyük projelere ve deneylere dahil olabilmek, kendimi alanımda geliştirebilmektir.  

2019 yılı Şubat ayında 2.sınıf öğrencisi olarak zorunlu stajımı yapmak için laboratuvarları ve seçeneklerimi araştırmaya başlamıştım. Hazırlık sürecinde ilk olarak yaz dönemimi geçirmek istediğim ve ilgi alanım olan alanlarda çalışmalar yapan dünyanın birçok farklı yerinden laboratuvarları araştırdım ve kendime bir başvuru listesi oluşturdum. İkinci adımım CV'mi güncellemek oldu. Son halinden sonra deneyimlediğim yeni tecrübeler ve sorumluluklarımı ekledim ve bazı gereksiz bulduğum ayrıntıları çıkardım. Üçüncü adım olarak ise motivasyon mektubu yazmaya başladım. Kendimi tanıttım ve sonrasında o ana kadar neler yaptığımdan, moleküler biyoloji ve genetik alanında hangi tecrübeleri edindiğimden ve neden özellikle o laboratuvarda ve hoca ile çalışmak istediğimden bahsettim.

Başvuru yaptığım yaklaşık 40 farklı laboratuvardan sadece 2 olumlu dönüş alabildim ve sonraki adımım dönüş yapan hocalar ile Skype üzerinden görüşme yapmak oldu ve Sorbonne University Pierre et Marie Curie Institute'te bulunan ve yaşlanma (aging) çalışan bir laboratuvardan kabul aldım. Benim dezavantajlı olduğum bir durum vardı ki, ben Erasmus hibesi ile desteklenmiyordum. Erasmus desteği alabilmek için okul içinde yapılan bir yabancı dil sınavı ve ders ortalamanızın ortalaması alınıyor ve eğer daha önce Erasmus yapmışsanız sizden belli bir puan kesiliyor. Sonrasında Erasmus programına başvuran tüm adayların okul içinde sıralaması yapılıyor ve belirtilen kontenjana göre sıralamanız iyi ise Erasmus desteği alabilme şansınız oluyor. Beni kabul eden hoca bana stajyer bursu verebileceğini söyledi ve bu sayede 2019 Haziran'da stajıma başladım.

Sağlıklı bireyler ve gut hastası bireylerdeki yaşlanma ve buna bağlı olarak bazı özel seçilen proteinlerin gen ifadelerindeki ve yaşam sürelerindeki değişimlerin deneylerini ve analizlerini gerçekleştirdiğim stajımın bana genetiğin farklı bir alanını daha yakından tanımamı sağladı. Ayrıca, tartıştığımız makaleler ve haftalık toplantılarımız bilimsel bakış açısı geliştirme yolunda bana katkı sağladı. Çalıştığımız binada bulunan birçok farklı laboratuvardan kişilerle tanışma ve "yaşlanma (aging)" alanında birçok konferansa katılma ve bu sayelerde konuya farklı yönlerden bakabilme şansı buldum.

Laboratuvarlarda çalışanlar ve hocalar iyi seviyede İngilizce bilirken diğer departmanlarda - kütüphane, sekreterlikler gibi - çalışanlar İngilizce bilmediği için eğer Fransızca bilmiyorsanız çalışanlar ile iletişim kurarken yardıma ihtiyaç duyabilirsiniz. Üniversite dışında ise genç kesim sizinle İngilizce iletişim kuruyor ve yardımcı oluyorken orta yaş ve yaşlı kesimde bu oranın çok yüksek olmadığını deneyimlerime bakarak söyleyebilirim.

Hafta içi yaptığım laboratuvar çalışmalarımın dışında, hafta sonlarımı Paris'i keşfetmeye ve dünyaca ünlü müzeleri, sarayları, parkları ve yakın çevreyi gezmeye ayırdım. Bu sayede uzun zamandır görmenin hayalini kurduğum Orsay Müzesi ve Louvre Müzesi başta olmak üzere sayısız yer ve müze gezdim. Ancak en çok üzüldüğüm nokta ise görmeyi en çok istediğim yer olan ve dışarıdan gördüğümde bile beni büyüleyen Notre Dame de Paris'in içini 15 Nisan 2019'da çıkan yangın sebebiyle restorasyonda olduğu için ziyaret edemedim.

Başlarda sancılı ve yorucu olan başvuru sürecinin sonrasında çok keyifli ve öğretici geçen stajımın bana birçok yönden büyük katkıları olduğunu söyleyebilirim. Eğer merak ettiğiniz şeyler varsa bana Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresinden ulaşabilirsiniz.