Samsun Uğur Okulları'ndaki STEM Çalışmalarımızdan Örnekler

Samsun Uğur Okulları'ndan tüm STEM öğrenme topluluğu sevgilerimizi ve selamlarımızı sunarız. Aşağıda, okulumuzda yapmış olduğumuz birkaç çalışmanın fotoğraflarını, nasıl yaptığımızı ve çalışmaları yaparken amaçladığımız kazanımları kısa kısa sizlerle paylaşmak istedik, keyifli okumalar!

 1) KULUÇKA MAKİNASI YAPIMI VE CİVCİV ÇIKARTILMASI

Bu yaptığımız çalışmada biyoloji dersi üreme ve gelişme kazanımını mühendislik ile ilişkilendirdik. Hayvansal gıdaların maliyetli olduğu günümüzde insanların kendi kuluçka makinasını yaparak bu gıdaları kendilerinin de temin edebileceklerini göstermek istedik. Piyasa değeri yüksek olan bir kuluçka makinası almak yerine basit malzemelerle kendi kuluçka makinamızı tasarlayabiliriz diye düşündük. Her öğrenciden fikirler aldık ve aldığımız fikirler ile makinayı tasarlarken kullanacağımız malzemeleri belirledik. Malzeme olarak eski bilgisayarlardan çıkardığımız iki adet fan, eski bir elektrikli sobadan aldığımız ısıölçer, nem için bir su kabı, iki ampul ve bunları yerleştirebileceğimiz büyük ağızlı kapalı bir kap. Tüm bu malzemeleri tasarladığımız üzere kaba monte ettik.

Sonuç olarak yumurtalarımızı 21 günün sonunda civcive dönüşmüş olarak bulduk. Öğrenciler için akıl birliğiyle tasarlanan ve yapımını beraber üstlendiğimiz bir makineden ürün almak paha biçilmez bir aktivite oldu. İlk dönem 20 yumurtada 7 civciv, ikinci dönem 18 yumurtadan 8 civciv aldık. Civcivlerimiz hala okulumuzun bahçesinde büyümekteler. Hatta verdikleri yumurtalardan menemen yapıp, yeme şansı da yakaladık.

2-) İSTİRİDYE MANTARI VE KALİFORNİYA SOLUCANI YETİŞTİRME

Bir biyoloji dersinde mantar konusunu işlerken öğrencilerden biri, akşam izlediği haber bülteninde mantar işinden zengin olan bir adamın hikayesini paylaştı. Daha sonra gelecekte mantar işinin yapılabilir bir meslek olduğunu ve bu işin mali getirisinin yüksek olduğunu konuştuk. Bu tür ilginç meslekleri konuşurken başka bir öğrenci Kaliforniya solucanını yetiştirmenin de gayet popüler bir meslek olduğunu anlattı.

Dediğine göre diğer yapay gübrelerden daha ucuz ve doğaya hiç zararı olmuyor. Bunun üzerine hayal kurmaya başladık: Bir tesisimiz var ve bu tesiste istiridye mantarı yetiştiriyoruz. Bunun için gerekli malzemeler saman, kuru ot, buğday yarması gibi organik atıklar. Biz bunlara kompost diyoruz. Bu komposttan yetiştirdiğimiz mantarları hasat ettikten sonra bu kompost hala organik atık değerini kaybetmemiş oluyor. Biz de bu kompost ile başka bir organik atık tüketen canlı olan solucanları besledik. Bu solucanların gübresinden harika domates fideleri yetiştirdik.
Sonuç olarak, tam organik, doğaya yararlı, toprağı kirletmeden, verimliliği yüksek iki ürün aldık: Domates ve mantar. Ayrıca şu an solucanlarımız iki katına çıktı ve biz olanları yemekhane atıklarıyla ve mantar kompostumuzla beslemeye devam ediyoruz. Yani bir canlının atığı diğer canlının besini olabiliyor; doğa kendini bu şekilde tazeliyor.

Sonuç: İkinci yazdığımız STEM çalışması TÜBİTAK projesi olarak da gönderdiğimiz bir çalışmadır.

Yaptığımız iki önemli çalışmanın yanında okulumuzda hem STEM adına hem de biyoloji adına birçok proje ve ürün oluşturduk. Doğruyu söylemek gerekirse, STEM en başta biraz sıkıcı ve zor bir iş gibi göründü. Lakin işin içine girince, hiç umulmadık anda hiç umulmadık bir öğrenciden öyle bir fikir geliyor ki, siz işte o an hayal gücünün neler yapabileceğini anlıyorsunuz ve bu işin iyi bir iş olduğuna kanaat getiriyorsunuz. Öğrencilerdeki bu hayal gücünün sınırlarını ortaya çıkaran STEM çalışmalarının önemini de anlamış oluyorsunuz. Hakikaten keşfedilmeyi bekleyen nice beyinler var. STEM çalışmaları da bu beyinleri bulmanızda sizin pusulanız…

Fatih Karadeveci 

Biyoloji Öğretmeni 

Uğur Okulları Canik Kampüsü