STEM Dolu Bir Yıl

STEM öğretmenlerinden Dilek Abay STEM ile tanışma hikayesini ve yolculuğunu anlattı. Keyifli okumalar...

Uğur Okulları'nda çalışmamın daha ilk yılında karşıma çıkan bir kavram STEM. Peki neydi bu STEM? Sanki herkesin birazcık, çok az kişinin ise tam olarak bildiği ve uygulayabildiği bir program. Çalıştığım diğer kurumların aksine, Uğur kurumlarının böyle bir uygulamayı biz öğretmenlere sunması hiç kuşku yok ki, eğitime, teknolojiye, uygulamaya ve ayrıca öğretmen eğitimine ne kadar değer verdiklerinin bir göstergesidir. Bu cümleyi kurabilmek için uzun bir STEM eğitimi yolcuğundan geçtik. Başlangıçta okuldaki yoğunluk içinde bir angarya olarak düşündüğüm STEM çalışmalarına bir zorunluluk olarak başladım. Videoları izleyip ödevleri yerine getirdikçe, kısacası STEM'i öğrendikçe sevmeye, sevdikçe de uygulayabilmek için sabırsızlanmaya başladım. İlk ders planımın üzerinde saatlerce çalışarak aldığım eğitimi tekrar ederek hazırladım ve sınıfımda uyguladım. Yağmur sularının hasat edilmesi ile ilgili hazırlanan bu çalışma ile derece ve ödül kazandım. Ardından diğer çalışmaları ve eğitimleri alarak STEM eğitimini tamamladım.  

STEM çalışmalarının bana kattığı en önemli kavram, öğretmenin bilgiyi ezberleten değil, uygulatan bir koç olduğudur. Bunu öğrencilerimle birlikte çalışırken öğrendim. Günümüz teknolojisiyle bilgiye ulaşmanın birçok yolu var artık. STEM çalışmalarını bilgiyi ezberleten bir öğretmenden nasıl, neden öğreneceğini ve nasıl öğreteceğini, öğrettiklerimizin nasıl uygulanacağını bilen bir öğretmene yolculuk olarak anlatıyorum. STEM uygularken öğrencilerimin heyecanını, mutluluklarını, yardımlaştıklarını görüyor, eğitim ve öğretimin okul ortamı dışında da devam etmesini sağlıyor olmanın haklı gururunu yaşıyorum.

Öğrencilerimiz ise tıpkı öğretmenlerine çekmiş olacaklar ki STEM kavramından bahsedince ekstra bir görev sorumluluğu ve yük olarak düşündüler. "Not yükselecek mi hocam, neden bu kadar uğraşıyoruz?" gibi, daha birçok olumsuz cümle ve soru ile başladığımız STEM yolculuğunda, araştıran, eleştiren, bilgiyi uygulamaya döken, iş birliği yapan bir öğrenci modeline dönüşmeye başladılar. Ama en önemlisi, benim gözlemlediğim problem odaklı olmaktan çok çözüm odaklı düşünmeye başladılar. Örneğin; herkes su kıtlığından, dünyamızın gelecekte su ile ilgili problemleri olacağından bahseder ve bunun ile ilgili birçok problemin olacağını söyleyebilir. STEM çalışmaları ile öğrencilerimiz su ile ilgili problemleri görmenin yanında su kıtlığına çözüm bulmak için uğraştılar. Yani karanlıktan şikâyet etmek yerine mum ya da led lamba yakmaya alıştılar. Üstelik okul konularımız ile paralel bir konu üzerinde birbirleriyle yardımlaşarak gerektiğinde profesyonel yardım alarak bilgi ve yeteneklerini ortaya çıkarabilecekleri ürünler ortaya çıkardılar.  

Nice STEM dolu yıllara.  

Dilek Abay