STEM Sohbetleri: STEM Eğitimi Üzerine Çalışmalar ve Deneyimler

STEM öğretmeni Ensar Osman Güldane ile STEM eğitimi uygulamalarının öğrencileri nasıl etkilediğini ve STEM öğretmenliğinin doyuruculuğunu konuştuk.

Merhaba ben Ensar Osman Güldane. Kastamonu Üniversitesi'nden 2015 yılında mezun oldum. Mezuniyetten sonra ilk yılımda Final Dershanesinde, ikinci yılımda Uğur Eğitim kurumlarında çalıştım. Bu sene öğretmenlikte üçüncü yılım ve Bahçeşehir Koleji bünyesinde çalışmaktayım. Aynı zamanda Bahçeşehir Üniversitesi'nde Eğitsel Tasarım ve Değerlendirme bölümünde yüksek lisans yapmaktayım.

STEM eğitimi ile ilk karşılaştığımda şunu düşündüm: Aaa, bu gerçekten var olan bir şeydi! Önceden de vardı, küme çalışmaları eski eğitim sisteminde olan bir durumdu. Ama STEM bunun daha yapılandırılmış ve düzenli bir hali. Benim eğitimde en önemli gördüğüm şey aslında hedef. Çünkü bir hedef olduğu zaman eğitimin nereye gideceğini, nasıl gideceğini yönlendirebiliyorsunuz. Hedefler doğrultusunda gitmek çok önemli. STEM de farklı hedeflerin birleşimi olduğu için, tek bir hedefe değil de farklı hedefleri birleştirmek için benim ufkumu çok açtı. Beni çok heyecanlandırdı ilk duyduğumda. Bence STEM gerçekten hayatla ilişkili olması açısından ya da disiplinlerarası olması bakımından benim için çok güzel ve ufkumu geliştiren bir uygulama.

Öğrenciler sürekli şu soruyu sorarlar: "Bu bana nerede yarayacak?" STEM'in cevabı burada. Çünkü STEM ile karşılaşan çocuk bilgiyi alıyor ve nerede kullanacağını biliyor, onunla karşılaşıyor "demek ki ben bunu burada kullanacakmışım," diyor. STEM; gerekli kuramsal bilgiye çocuğa verdikten sonra o bilgiyi kullanabilmesine yardımcı oluyor ve çocuk şunu söylüyor: "Demek ki bu bilgi benim için önemli." Her bilgi kullanılmak içindir lafını savunmuyorum aslında. Bilgiyi öğrenmek için de alabilirsin. Ama maalesef ki öğrencilerin zihniyetinde öğrenmek için bir isteklilik yok. Hele günümüzde öğrenciler bilgiye çok çabuk ulaşıyorlar. Çünkü bizim bu kadar kaynağımız yoktu. Onların o kadar çok kaynağı var ki isteği şekilde ulaşabiliyorler bilgiye. Neden öğrenmek için öğrensinler ki? Nerede kullanacağım diye öğreniyorlar ve işte STEM de bunu gösteriyor. STEM'i uygulayan öğrenciyle uygulamayan öğrenci arasındaki fark; birinde bilgiler kalıcı hale geliyor, diğerinde ise sadece sınav geçme kaygısı ve not alma kaygısı nedeniyle öğreniliyor ve kalıcı hale gelmiyor.

Akademik gelişimimi STEM üzerinde yapmak istediğim için en azından ben bunları gözlemleme şansı buldum. Örneğin takım çalışmalarında çocukların normal sınıf içerisindeki bulunduğu konumlarından farklı konumlarda olduğunu görüyoruz. Bir sınıf içerisinde farklı liderlik potansiyellerinde çocuklarla karşılaşabiliyoruz. Bu çocukların doğru yönlendirilebilmesi, sınıf içerisindeki çatışmaların düzenlenebilmesi, görev paylaşımlarının yapılabilmesi gibi süreçleri kontrol edebilmemde ve farklı düşünebilmemde bana çok katkısı oldu. Çünkü çocuklardan o kadar değişik ve heyecan verici fikirler geliyor ki, şöyle diyorsun: "Ben öğretmenim, bu bölümü okudum ve benim aklıma nasıl gelmez bu?"

BAUSTEM Merkezi tarafından yıl boyunca sağlanan STEM Mesleki Gelişim Programı kapsamında eğitim alıyorum. Bu eğitim uzaktan bir eğitim ve neler yapılması gerektiği sistem üzerinden bize aktarılıyor ve bizde buradaki daha önce bu STEM Lider Öğretmenliği vasfını almış öğretmenlerin yardımıyla zümreler arası çalışarak bunu uyguluyoruz. Bunun dışında kendim çalışarak, araştırarak ve sistemin nasıl olması gerektiğini görerek öğrenmeye çalıştım.

STEM Eğitimi, benim için bilgiyi kalıcı hale getirme ve hedefler açısından çok önemli. Öne çıkan önemli bir nokta bence hedefleri bir araya getirmesi ve disiplinlerarası çalışma yapması. STEM eğitimi sayesinde öğrenciler paylaşmayı, bir şeyi izin isteyerek almayı öğretiyor. Zaman değişti, öğrenciler değişti ve eğitim de kesinlikle değişmek zorunda. Artık öğretmen merkezli geleneksel eğitim işlemiyor. Öğrenciye salt bilgi aktarılan bir eğitim olmamalı. 21. yüzyıl becerileri çocukların hayatında çok önemli noktalarda. Gerçekten 21. yüzyıl insanı olamazlarsa doğru noktalarda olamayacaklar. Doğal olarak bu becerilerin onlara kazandırılması gerekiyor. Çocukların, en basitinden, etkin konuşabilmesi için bir grupla çalışabilmesi, liderliği öğrenebilmesi lazım. STEM eğitimi öz ama her şeyi kapsayan bir uygulama. Bence kesinlikle eğitim sistemi içerisinde yer almalı.

Öğrenciler STEM dersi çalışmalarımızı seviyorlar çünkü tatmin oluyorlar. Aldığı bilgileri kullandıkları için, ben bunu burada kullanıyormuşum duygusunu hissediyorlar. Kendi hayal güçlerine göre ürünlerini üretiyorlar. Çıkan ürünler hayallerindekilere100% uymasa bile karşılarında bir ürün oluyor ve bunu ailelerine sunuyorlar. Onlara getirisi oldukça çok olduğu için bence öğrenciler STEM eğitimine çok istekle bakıyorlar.

Röportajı gerçekleştirenler: BAUSTEM Merkezi Genç STEM Araştırmacı ve Uygulayıcıları
Tuğba Emiroğlu
Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği programında 3. Sınıf öğrencisidir. Milli Eğitim Bakanlığı nın ve Gelecek Eğitim de derneğinin yürüttüğü 2. Okul Öncesi Eğitim Zirvesi'ne katılım göstermiştir. Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Hizmet Kulübü (BUSOS) için gönüllülük faaliyetleri yürütmüştür.
Zeynep Ersoy
Okul Öncesi Öğretmenliği lisans eğitimini 2016 yılında Gaziantep'te tamamladı. Eylül 2016'da Bahçeşehir Üniversitesi Okul Öncesi Eğitimi Yüksek Lisans programına başlamış olup, halen tez hazırlama faaliyetleri ile birlikte 23. Ulusal Eğitim Bilimleri Çalıştayı,YaPa Öğretmenden Öğretmenlere Okul Öncesi Semineri, Eğitimde Değişim Konferansları, Teknoloji ve Eğitim Fuarı, Eğitim Teknolojisi Zirvesi gibi pek çok seminer ve konferanslara katılmış olup, Hollanda'nın Utrecht şehrinde düzenlenen Avrupa Öğretmen Eğitimi Kış Konferansında (ATEE) bildiri sunmuştur.