Üreten Neslin Öğretmeni Olabilmek: STEM ile Yolculuk

    stem-ogrenme

    STEM öğretmen ve öğrencinin hayatını nasıl ve ne kadar değiştirebilir sorularına cevabını STEM öğretmeni Çağan Fındıkkıran geçirdiği süreci anlatarak cevaplıyor. Keyifli okumalar!


    Neydi üretmek? Malzemeleri kullanarak, dokunarak fiziki ürünler oluşturmak mıydı yoksa daha fazlası mıydı? "Müthiş bir fikrim var! Hemen hayata geçirmeliyim." dediğimizde anlık bir sürede zihnimizde tüm süreci tasarlıyoruz oysaki… Evet, üretmeyi salt mekanik bir anlamdan çıkarıp temelinde zihinsel bir sürecin ürünü olarak görmek belki de geleceğin problemlerini çözebilen insanını yetiştirmede temel ilkemiz, yolumuz olacaktı.

    Peki, bir öğretmen olarak ben bu yolun neresindeydim? Yaparak yaşayarak öğrenme süreci içerisinde öğrencilerimizin üreterek öğrenmesine olanak sağlayan bir yaklaşım olarak çıkmıştı karşıma STEM… Çalışmalarım sırasında yapılan paylaşımları ve projeleri takip ediyor, kendimce anlamlandırıyordum aslında. Öğrenmeye ve öğretmeye gönül vermiş meslektaşlarımın olduğu kocaman bir ekiple bu keşfe çıkmak çok değerliydi. İşte, STEM Lider Öğretmen Mesleki Gelişim Programı'na dâhil olmak, 21. yy. insanının yetişmesine olanak sağlayacak STEM eğitim yaklaşımını daha yakından tanımak, uygulamalarla deneyim sağlamak, sürecin yöneticisi olabilmek açısından heyecan verici bir yolculuktu benim için.

    Disiplinlerarası öğretime dayanan bu süreçte hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin ön yargılarını yıkmak gerekiyordu. Başta kaygılanmamak elde değildi. Mesleki gelişim programında ders sürecini aşama aşama anlayabilmek, uygulama sürecinin etkili ve verimli geçmesi açısından çok önemliydi. Haftalık olarak yaklaşımın doğasıyla ilgili yeni bilgiler ediniyor ve bu doğrultuda düşüncelerimizi paylaşıyorduk.

    Heyecanıma heyecan katan, kaygımı azaltan süreç STEM yaklaşıma göre hazırladığım ders planlarını uygulamaya geçince başlamış oldu. Derslerin alışılmışın dışında bir sınıf ortamında gerçekleştiğini fark eden öğrencilerimin heyecanı gözlerinden okunuyordu. Şimdi sıra, ders planlarımızda ürettiğimiz 21. yy. bilgi temelli hayat problemlerini çözmeye gelmişti. Öğrencilerimin çözüme yönelik fikirleri bir tasarıma dönüşmeyi bekliyordu oluşturduğumuz gruplarda. Takım halinde ilk defa birlikte çalışan öğrencilerimin birbirleriyle daha yakından iletişim kurması sürecin sadece akademik değil sosyal açıdan da desteklendiğini gösteriyordu. Fikirlerini paylaşmanın heyecanıyla bir şeyler üretmenin peşinde koşan öğrencilerimle birlikte özgür bir ortam bulmuştuk süreçte. Öğretim sürecinin doğası gereği çözüm odaklı olabilmek adına değişiklikler yapabiliyordum artık. Çünkü sürecin baş aktörleri olan öğrencilerimin fikirleri ve merak ettikleri sorular sürekli değişikliğe uğrayabiliyordu. Çözülmeyi bekleyen BTHP'ler gibi karşılaştığımız sorunları da çözüme ulaştırmayı birlikte öğrendik.

    Öğrencilerimin problemlerin çözümüne yönelik tasarladıkları ürünlerin sunulmasından bahsetmezsek olmaz sanırım. Tamamen farklı bir ders süreci deneyimlemek, bu süreçte ders disiplinleri kazanımlarının yanında sosyal beceri kazanımlarını edinebilmek, süreçte yaşadığı zorlukları aşarak fikirleri hayata geçirebilmek ve sonunda tüm bunları diğer grup arkadaşlarımızla paylaşmak… Bu duyguları hem ders sürecinde hem de STEM fuarlarımızda yaşamak STEM kültürünün edinilmesi açısından inanılmaz önemliydi benim için. Öğrencilerim için takım halinde çalışarak bir şeyler üretebilmenin, süreci keyifle sonlandırmanın ve çözülecek yeni bir BTHP'ye merhaba demenin yoluydu gerçekleştirilen sunumlar.

    Paylaşım konusunun biz öğretmenler için çok önemli olduğunu vurgulamalıyım. BTHP fikirlerinin hangi disiplin kazanımlarının temelinde ele alınacağının belirlenmesi konusunda liderlik ettiğim zümre öğretmenlerimin katkısı yadsınamaz. Bu anlamda onların ön yargılarını kırabilmeleri ve öğrencileriyle bu eşsiz öğretim sürecini yaşayabilmeleri için STEM kültürünü paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.

    Alanımla ilgili teorik bilgilerimi uygulamaya dönüştürmede gelişimimi fark etmek benim için en büyük kazanım oldu diyebilirim. Belki de en önemlisi öğrencilerin oluşturdukları ürünler gibi kendi özgün ders planımızı oluşturmak, bunu öğrencilerimle hayata geçirip eksiklikleri görmek, alanda derinliği sağlayarak bir sonraki planım için daha iyisini istemek, STEM kültürünü benimseyerek hayatı yaşamak… Bu yazımı yazarken telefonun ucunda matematik öğretmenimizle BTHP fikirleri üzerine konuştuğumuzu söylesem şaşırtmış olmam değil mi?

    Eğitim öğretim sürecinde kendini geliştirmeyi ilke edinen bir lider öğretmen olma yolunda, desteğini her zaman hissettiğim; bölüm başkanımız Senem BADEMCİ'ye, Uğur Okulları Adana Kampüsü okul yönetimine ve Prof. Dr. M. Sencer ÇORLU önderliğinde BAUSTEM ekibine teşekkürlerimi sunarım.

    Yarının üretebilen, ürettiğini paylaşabilen neslini yetiştirebilme dileğiyle…


    Çağan FINDIKKIRAN

    Fen Bilimleri Öğretmeni

    Uğur Okulları Adana Kampüsü

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun

    BAUSTEM merkezi öğretmen eğitimi uzerine uzmanlaşmış bir araştırma ve geliştirme merkezidir. STEM bütünleşik öğretmenlik bilgi ve becerileri projesine ev sahipliği yapmaktadır. Merkez bünyesindeki programlar ile STEM öğretmenleri yetiştirilmekte ve öğrencilerin çağa uygun becerilerle donatılması sağlanmaktadır.

    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.