Yüksek lisans başvurularıyla ilgili kafan karışıksa doğru yerdesin!
Damla Tezcan ile London School of Economics'te yaptığı yüksek lisansı ile ilgili röportajın ilk bölümünü okumak için buraya tıkla.
Kişinin tercihine bağlı iki seçenek var: birincisi danışmanlık şirketinden araştırma desteği almak, ikincisi kendi kendine araştırma yapmak. Yüksek lisans baştan beri benim resmimin içindeydi, bu doğrultuda ben bu sürece üniversitede ikinci yılıma girerken bir eğitim danışmanlığı bürosuna giderek başladım. Farklı okullar ve ülkeler, bunların giriş koşulları hakkında bilgiler aldım. Okul ve ülke araştırmaları sonucunda nereye vardığımı konuşmuştuk, bunun dışında giriş koşulları hakkında bir danışmandan bilgi almak daha iyi bir yol haritası çizmemi sağladı. Özellikle ikinci sınıfın sonunda Ingiltere'de (LSE) yaz okuluna gitme ve üçüncü sınıfın sonunda Fransa'da yaz stajı yapma kararlarım bu yol haritasında önemli duraklardı.
Yurt içinde ve dışında yaptığım stajlar, lisans süresince aldığım dersler, TurkishWIN gibi sosyal girişimlerdeki gönüllüklerimle başvuru zamanına gelene kadar tüm yatırımlarımı yapmıştım. Okul sıralamalarına ve yüksek lisans program içeriklerine bakarak Ingiltere'de başvurmak istediğim okul/ bölüm listesi hazırladım. Kendi networkümde bu okullardan kişilere ulaşmaya çalışıp okulu bir de okuyanlardan dinlemeye calıştım. Paralelde, başvuruya eklenmesi gereken dokümanları hazırladım. Bunlardan biri IELTS'tdi, başvurumu önceden yaptım ki başvuru zamanı geldiğinde başvuru dosyam ("application pack") hazır olsun. Ikincisi ise referanstı – benim başvurduğum bölümlerin hepsi iki akademik referans istiyordu. Okul/ bölüm listeme görüşmelerim sonucunda son halini verip niyet mektubu ("personal statement/ letter of intent") yazma zamanına gelmiştim bile. Farklı okul ve bölümler icin farklı uzunluklardaki (genelde 1 sayfa/ 500 kelime limitli) bu mektupları yazmak oldukça stresliydi. Mark Twain'in sevdiğim bir sözü bu kısa mektupların ne kadar emek ve zaman aldığını çok iyi anlatır: "Kısa bir mektup yazmak için yeterli zamanım yoktu, bu sebeple uzun yazdım."
Belki jenerik olacak ve okuyanları memnun etmeyecek ama her adım önemli. Benim en çok zaman ayırdığım başvuru dosyası elementi niyet mektubuydu. Mektubu (daha doğrusu mektupları, çünkü birden çok okul ve bölüme başvurdum) yazdım. Ardından, benim gibi yüksek lisans başvuru aşamasındaki arkadaşlarımın geri bildirimleri doğrultusunda mektubumu tekrar ve tekrar düzenledim.
Niyet mektubu özgeçmişteki maddelerin hikayeleştirileceği yer değildir, benim anlayışıma göre. Sahne arkasında nelerin özgeçmişinizde karar/ aksiyon olarak görünen maddeleri yönlendirdiğini uzun vaadeli planlarınızla bağdaştıracağınız yazıdır. Diğer bir deyişle, şansınızı doğru şekilde değerlendirerek yaptığınız her seçimin bir plan dahilinde olduğunu kanıtlayacağınız yerdir.
Ben IELTS'e girdim ve sınav formatını görmek/ deneyimlemek için sadece bir deneme çözdüm. Adayların başvuracakları ülkelere ve okullara göre hangisine gireceklerine karar vermeleri çok önemli. Örneğin İngiltere'de IELTS'in repütasyonu TOEFL'dan hep daha yüksek olmuştur.
LSE'deki bursları genel olarak ikiye ayırabiliriz, her ne kadar bu iki kümenin de dışında ya da kesişim kümesinde kalacak burslar muhakkak olsa da: akademik başarı ile hak kazanılanlar ve kişinin/ ebeveynlerinin maddi durumundan dolayı gereksinim duyulduğunda diğer bazı şartların da tamamlanması koşuluyla verilenler. Ben bu iki kümenin de dışında kaldığım için burs almadım.
BinYaprak; iş hayatına atılmaya hazırlanan farklı coğrafyalardaki üniversiteli kadınla, çalışan kadının ilham, tecrübe ve iş fırsatlarını paylaştıkları, çalışan kadının dijital kız kardeşlik çemberi.
BinYaprak; iş hayatına atılmaya hazırlanan farklı coğrafyalardaki üniversiteli kadınla, çalışan kadının ilham, tecrübe ve iş fırsatlarını paylaştıkları, çalışan kadının dijital kız kardeşlik çemberi.
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum