21. Yüzyılda Z Kuşağının STEM Öğretmeni Olmak

    TPM_stem-banner_Fotor-2-1024x484

    STEM öğretmeni olmanın farklarını öğreneceğiniz yazımız sizinle. Keyifli okumalar!

    21. yüzyılda, bilim ve teknolojide yaşanan gelişmeler, yeni şartlara uygun bireyler yetiştirme ihtiyacını doğurmuştur. Telefon, tablet, bilgisayar gibi teknolojik ürünler, milenyum çağında dünyaya gelen ve Z kuşağı olarak adlandırdığımız neslin vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Bu durum, Y kuşağına kıyasla Z kuşağının, teknoloji ile zenginleştirilmiş ortamlarda daha başarılı olmalarına zemin hazırlamaktadır. Bu bağlamda öğrencilerin derslere yönelik ilgilerinin arttırılabilmesi için, teknolojik açıdan zenginleştirilmiş öğrenme ortamlarına ihtiyaç bulunmaktadır. Ayrıca, bu ortamlarda yetişen öğrencilerin, ülkelerin ihtiyaçlarını karşılayacak, girişimci, yenilikçi, problemleri çözen, üretken, 21. yüzyıl becerilerini bünyelerinde taşıyacak bireyler olmaları öngörülmektedir. Tüm bunlar göz önüne alındığında, ülkeler, hedeflerini gerçekleştirebilmek için STEM eğitimi çalışmalarının küçük yaşlardan itibaren uygulanması gerektiğine dikkat çekmiştir.

    STEM Lider Öğretmen Mesleki Gelişim Programı'na katılmadan önce, STEM nedir sorusunu, STEM'in, Fen Bilimleri (Science), Teknoloji (Technology), Mühendislik (Engineering) ve Matematik (Mathematics) gibi dört ana disiplinin bir araya gelmesiyle oluşan, bireylerin olası sorunlara çözüm üretebildiği ve ürettikleri çözümleri disiplinler arası yaklaşımla bir araya getirmelerine olanak sağlayan bir öğretim modeli olduğunu söyleyerek yanıtlardım. STEM eğitimine başladıktan sonra ise, öğrencilerin aktif katılım sağlayabilecekleri, disiplinler arası ilke çerçevesinde, sadece fen bilimleri merkezinde değil, diğer branşlardaki uygulamaların da merkezde kullanılmasıyla, ders planları içeriklerinin, daha çok teknolojik araçlarla zenginleştirilebileceği, sadece fiziksel ortamlarda değil, dijital platformlarda da planların, özellikle de bu pandemi döneminde, ihtiyaca bağlı olarak geliştirilebileceğini kavradım.

    STEM eğitimi sürecinde, mesleki anlamda da birçok katkının sağlandığını söyleyebilirim. Öncelikle, STEM Çemgisi aşamalarını daha iyi anlama fırsatı buldum. Hem kendi yaptığım ve öğrencilerime uyguladığım, hem de aynı zamanda yaptığımız ödevler ile birlikte, ders planları için hocalarımızdan aldığım eleştirel, yapıcı geri dönütlerin, benim açımdan, mesleki anlamdaki gelişimime olumlu yönde katkı sağladığını düşünüyorum. Bundan sonraki süreçlerde, problem durumunu, dört temel STEM unsuru ile bütünleştirerek, çok daha iyi plan yapabileceğimi düşünüyorum, çünkü plan hazırlarken, günlük hayatta karşılaştığımız problemlere daha farklı bakış açılarıyla yaklaşabildiğimi fark ettim. Aynı zamanda, problemlere yönelik empati kurarak, öğrenci bu duruma nasıl yaklaşabilir diye alternatif, özgün ve farklı bakış açılarıyla donanmış yaratıcı çözüm önerileri geliştirmeye de çabaladım ve ders anlatımlarımda da, fen, teknoloji ve matematiği bir arada kullanmaya dikkat ettim. Ayrıca, öğrencilerim ile bu deneyimi yaşama fırsatı da buldum ve onların da, 21. yüzyıl temalarına yönelik farklı fikirler yürütebildiklerini gözlemledim. Öğrencilerin günlük hayatta karşılaştıkları sorunlara yönelik, bilimsel anlamda çözüm üretebilmeleri, uygulamaları ve farklı açılardan bakabilmeleri çok önemlidir. Öğrenciler, fen, matematik, teknoloji ve mühendislik becerilerini bir arada kullanarak ürünlerini tasarladılar. Ürünlerini tasarlarken, ilgili ve meraklılardı; motivasyonları da yüksekti. Akranları ile beraber çalıştıkları için daha istekliydiler. Ayrıca, öğrencilerimin sanata dikkat ettiklerini ve görselliğe önem verdiklerini de gözlemledim. Bunların dışında, öğrencilerimin yaratıcılık, eleştirel düşünme, problem çözme, girişimcilik gibi 21. yüzyıla ait becerilerinin geliştiğine de tanıklık ettim.

    STEM, öğrencilere farklı beceriler kazandırma noktasında büyük önem teşkil edeceği için, ne kadar erken yaşta gösterilirse, çocukları da hayata o kadar erken hazırlar ve onları geleceğin mesleklerine hazırlamaya teşvik eder. Bu yüzden STEM eğitimi önemlidir. Klasik yöntem, öğretmen merkezli eğitime dayanan, öğretmenin anlattığı, öğrencinin öğretmene göre daha pasif kaldığı bir eğitim modelidir. Klasik yöntemlerle işlediğim bir dersi STEM dersi olarak işlediğimde, öğrencilerimin gelişimleri açısından olumlu tutumlarının olduğunu fark ettim. Bunun en önemli nedeninin ise, öncelikle STEM'in yapılandırmacı yaklaşıma dayanması, yani öğrencilerin STEM dersi boyunca aktif katılım sağlamaları, dersin öğrenci merkezli olması, öğretmenin rehber görevi görmesi, demokratik bir ortamda fikirlerin paylaşılması ve dinlenilmesi, grup çalışması içerisinde araştırmaların yapılması ve takımların problemlere yönelik uygun çözüm önerilerini tartışarak bulmaları olduğu söylenebilir.

    Yazdığım STEM ders planlarında, fikir geliştirme ve ürün geliştirme aşamaları daha çok zamanımı aldı. Fikir geliştirme kısmında, kendi oluşturduğum son çalışmamdan örnek verecek olursam, öğrencilerin farklı sistematik yöntemlerle fikir geliştirmeleri için ayrıca bir etkinlik planladım. Farklı gruplarda oluşturulan fikirlerin tüm sınıfla paylaşılması için mekanizmalar geliştirdim. Sınıftaki öğrencileri, hava, su veya toprak kirliliğine odaklanan problemlere göre 3 gruba ayırarak, öğrencilerin Zoom platformunda, breakout rooms ile takım birlikteliği içerisinde, demokratik bir ortamda çalışabilmelerini sağladım. Hava grubu için, mikroplastiğin hava kirliliğine etkileri bağlamında, Phet simülasyonundaki sera etkisi simülasyonunda denemeler yaparak, konuyla ilgili alıştırmalar yapmalarını; su grubu için mikroplastiğin su kirliliğine etkileri bağlamında mentimeter uygulaması ile su deyince akıllarına gelenleri yazmaları ve video izlemelerini; toprak grubu için de, mikroplastiğin toprak kirliliğine etkileri bağlamında animasyonlar izlemelerini sağlayacak bir ders planı ürettim. Ürün geliştirme aşamasında ise, belirlenen kazanımlar ile örtüşen kuramsal bilginin (konu anlatımı) detaylandırılarak verilmesi, bilgi edinme ve fikir geliştirme aşamaları ile ilişkilendirilmenin güçlendirilerek verilmesi ve ayrıca sınavlarda çıkmış soruların örneklendirilmesi önemlidir.

    Yine kendi oluşturduğum son çalışmamdan örnek verecek olursam, kullanılan Minecraft programının ara yüzünü, görseller ve linklerle destekleyerek detaylı bir biçimde anlatmaya çalıştım. Ayrıca, kuramsal bilgi kısmında da birçok kaynaktan yararlanarak, insan ve çevre konusuyla ilgili detaylı bilgi vermeye çalıştım. Bilgi edinme ve fikir geliştirme aşamalarında sorulan sorularla, destekleyici ilişkilendirmenin verilmesine dikkat ettim. Ve son olarak, ürün geliştirme kısmına, MEB Ölçme Değerlendirme Hizmetleri 5. sınıf fen bilimleri insan ve çevre konusu ile ilgili beceri temelli sorular ekledim.

    STEM Lider Öğretmen Mesleki Gelişim Programı kapsamında emeklerini esirgemeyen Benay TÜMKAYA, Cüneyt DOSTOĞLU, Serhan KAL hocalarıma ve Prof. Dr. Mehmet Sencer ÇORLU hocamıza, bu programda yer aldığım için ve mesleki gelişimime büyük katkılar sağladığınız için sizlere çok teşekkür ediyorum. #STEMGELECEKTİR


    Selin KÜLEGEL

    Fen Bilimleri Öğretmeni

    Bahçeşehir Koleji Bahçeşehir Kampüsü


     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun

    BAUSTEM merkezi öğretmen eğitimi uzerine uzmanlaşmış bir araştırma ve geliştirme merkezidir. STEM bütünleşik öğretmenlik bilgi ve becerileri projesine ev sahipliği yapmaktadır. Merkez bünyesindeki programlar ile STEM öğretmenleri yetiştirilmekte ve öğrencilerin çağa uygun becerilerle donatılması sağlanmaktadır.

    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.