8 Harfli DNA

    8 Harfli DNA
    Bilim insanları uzun zamandır Dünyanın ötesinde, başka gezegenlerde bir yaşam olması durumunda, bu oluşumdaki süreçlerin bildiğimiz her şeyden tamamen farklı olabileceğini ileri sürüyorlar. Devamı yazıda!

    21 Şubat 2019'da DNA benzeri bir sentetik molekül elde edildiği açıklandı. Bir yaşam formu olarak değerlendirilemese de DNA ve RNA benzeri ve genetik bilgiyi depolayıp transfer edebilecek bir mekanizma olarak ele alınabilir.

    Yaşam bulguları tespit etmek ve bu konuda araştırmalar yapmak NASA'nın en önde gelen hedeflerinden biri olup bu doğrultuda Astrobiyoloji Programı ve bu programın altında dallanan farklı programlarla bu alanlardaki deneylere destek sağlanmaktadır. Exobiology Programınca fonlanan "Hachimoji DNA and RNA" projesinde Hachimoji (Japonca 'da Hachi: sekiz, Moji: Harf, Karakter) adı verilen ve sekiz nükleotid çeşidinden oluşan ve dört ortogonal çift bulunduran DNA ve RNA benzeri bir moleküler sistem elde edildi. Dr. Hoshika ve ekibi ilk önce Hachimoji DNA zincirleri arasındaki etkileşimin termodinamik düzenliliği ve öngörülebilirliğini gözler önüne serdiler. Standart DNA ile dubleks oluşumunun enerjisi her biri için tek bir parametre ile doğru modellenmemiş olup bunun yerine, dubleks yapının faydalı bir şekilde doğru tahminlerini yapmak için sekans analizleri yapmışlardır. Hachimoji DNA doğal DNA'ya benzer ancak nükleobazların sayısı ve cinsi bakımından farklılık göstermektedir. Bu sentetik biyoloji teknolojisi, sekiz farklı maddeden oluşturulmuş değişken bir genetik sistem sunuyor. Artan bilgi ile standart DNA üzerindeki yoğunluğu ve öngörülebilir dubleks 8n sekanslarının tamamında stabilite (uzunluk n), Hachimoji DNA potansiyel uygulamalara sahiptir. Kodlama ve birleşik etiketleme, geri kazanılabilir bilgi depolama ve kendi kendine montaj nano yapılarında bulunur. Üç farklı tür ((P, Z, B) arasında yapısal farklılıklar bulunur. Farklı Hachimoji dubleksleri büyük olmamakla birlikte normal DNA arasındaki farklar ve dubleksler, bu sistemi potansiyel hale getirmek amacıyla moleküler evrimi de desteklemektedir. 

    Talent teknolojisinden bağımsız yapısal düzenliliğe sahip olması bu tür değişken bilgide bazlar arası sistemlerin hidrojen bağı yapmasında önemini gözler önüne sermektedir. 

    Bu yeni moleküler sistem yeni bir yaşam formu olmasa da bilim insanlarını aradıkları Dünya'nın ötesinde ki yaşam formları konusunda aradıkları şeyi yeniden düşündürdü ve görüş alanlarının genişlemesini sağladı. Bu yeni buluş, Dünya dışındaki gezegenlerde yaşam arama konusunda büyük gelişmeleri beraberinde getirebilir.

    Hachimoji DNA modeli, normal DNA gibi bilgiyi depolama ve iletmeyi sağlıyor. Şekil olarak doğal DNA'ya benzese de normal dört nükleotide benzer dört fazladan nükleotid içeriyor. Benner, Hachimoji DNA'sındaki şekil, boyut ve yapının rollerini dikkatlice inceleyerek, Dünya dışındaki alanlarda bilgiyi saklayabilecek molekül türlerini anlamamızın mümkün olabileceğinin altını çiziyor. Bu sentetik DNA sayesinde ortamın uygun olup olmamasına da bağlı olarak yepyeni canlı türleri keşfedilebilir.

    Referanslar:

    1. http://science.sciencemag.org/content/363/6429/884
    2. https://solarsystem.nasa.gov/news/859/nasa-funded-research-creates-dna-like-molecule-to-aid-search-for-alien-life/
    3. https://medium.com/life-on-the-other-planets-whats-new/scientists-create-synthetic-dna-6e7379cbc8f9
     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun
    <p> </p> <p>Fulya Mina Küçüktaş, 9 Eylül 1997’de Seyhan, Adana’da doğdu. Lise döneminde tiyatro ile ilgilenen ve çocuk hakları, özellikle kız çocuklarının eğitim haklarıyla ilgili projelerde yer alan Mina, şu anda Abdullah Gül Üniversitesi’nde moleküler biyoloji ve genetik öğrencisidir. Gönüllülük çalışmaları ve kulüp etkinliklerinde aktif rol almaktan, sosyal olmaktan, psikoloji ve sosyolojiyle ilgili okuma ve araştırma yapmaktan hoşlanır.</p>
    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.