ESTIEM Etkinliği Deneyimi

    ESTIEM Etkinliği Deneyimi

     TurkishWIN Champion'larımızdan Ceren Dündar'ın ESTIEM ile yaptığı Belarus macerası bu yazıda!

    "European Students of Industrial Engineering and Management (ESTIEM)", Türkçesi ile "Avrupa Endüstri Mühendisliği ve İşletme Öğrencileri", Avrupa genelinde bu iki bölüm için var olan sayılı öğrenci bazlı organizasyonlardan bir tanesidir. Günümüzde içine aldığı üniversite sayısı 66'ya, bulunduğu ülke sayısı 23'e ve öğrenci sayısı 40.000'lere ulaşmıştır. Amacı uluslararası bağlamda yabancı öğrenciler arasındaki sosyal iletişimi, etkileşimi ve dayanışmayı arttırmak ve aralarında farklı kültürden insanların iş birliğini sağlamaktır. İstanbul da dahil pek çok Avrupa ülkesinde sık sık yapılan atölye-interaktif eğitim organizasyonları sayesinde kendi kişisel gelişiminiz ve sosyal yetilerinizi arttırmanın yanında diğer ülkelerdeki ESTIEM üyeleri ile kaynaşarak çok kültürlü bir ortamda eğlenceye doymanız da söz konusudur.

    "ESTIEM" çatısı altında sene içinde çeşitli Avrupa ülkelerinde içeriği üniversitelerdeki ESTIEM proje takım üyeleri tarafından belirlenen organizasyonlar düzenlenir. Bu organizasyonlar meeting, konferans, case çözme yarışmaları, seminerler tadında olabilir. Genellikle süresi 5-6-7 gün olan bu etkinliklere başvuru yapılır ve seçilenler o tarihte orada bulunmaya hak kazanır. Ben de 2018 yılında Belarus'ta bir ESTIEM etkinliğine katılım göstermiştim ve gerçekten çok güzel bir deneyimdi benim için. Boğaziçi'nden beraber gittiğim arkadaşım dışında birini tanımama rağmen dönerken 5 günün bana kattığı tonlarca yeni arkadaş, eğlence, adrenalin ve eğitimle dolu hatıralarla dönüyordum.  

    ESTIEM web sitesini nasıl kullanacağımızı kulüp üyeleri olarak öğrendikten sonra hepimiz kendimize uygun etkinliklere başvuru yapmaya başlamıştık. Ben de 2018 Ocak ayında 5 günlük bir "kişisel gelişim" ağırlıklı interaktif eğitimler içeren etkinliğe katılmak için başvuru yapıp seçilmiştim. Website'ye giriş yaptığınızda etkinlikler kısmında hangi organizasyonun nerede, kim tarafından düzenlendiğini ve bu etkinliklerin kişisel gelişime, eğlenceye, kültürel etkileşime vs. yüzde kaç oranda etki ettiğini görebiliyorsunuz, yani kafanızdakine uygun bir etkinlik seçip başvurmanız mümkün! Amacınız daha çok kendinize somut bir şeyler katmak ve yeni bilgiler edinip dağarcığınızı geliştirmekse kişisel gelişim ve eğitim seviyesi yüksek etkinliklere, farklı kültürdeki insanlarla daha çok eğlence bazında buluşmak ve sosyal paylaşımı çok olsun istiyorsanız fun yüzdesi yüksek olan etkinliklere başvuru yapabilirsiniz. Benim katılım gösterdiğim etkinlikte hemen hemen denkti diyebiliriz.

    Kiev aktarmalı uçuşumdan itibaren başlamıştı maceramız. Belarus'ta karşılanmayı bekleyen, daha önce hayatı boyunca ülkenin o kadar kuzeyine gitmemiş, o soğuğu merak eden yaklaşık 10 Türk yola çıktık. Biri hariç hepsiyle uçakta tanışmıştım ve daha o andan Kıbrıs'taki, Ankara'daki, İzmir'deki ESTIEM gruplarından arkadaşlarım olmuştu. Yavaş yavaş ESTIEMer olduğumu hissediyordum. Belarus'a vardığımızda, daha önce pek çok kez yurtdışı deneyimim olsa da böylesi ilkti, heyecandan soğuktan iliklerime kadar donduğumu hissetmiyordum bile. Dünyalar tatlısı Belaruslu bir arkadaşım ve annesi beni gönüllü olarak 4 gece evinde konaklatmıştı (Daha sonraları o da İstanbul'a bir etkinlik için geldi ve tekrar görüşme fırsatı yakaladık!). Günlerimiz, yaklaşık 8-9 farklı ülkeden tanıştığımız yaşıt arkadaşlarımızla gün boyu fikir alışverişi yaparak projeler ürettiğimiz, birbirimizin eksil yönlerini tamamlayarak takım çalışmasını deneyimlediğimiz, sonra da bunları birbirimiz sunup kendimizi ifade yeteneğimizi geliştirdiğimiz atölyelerle geçiyordu. Sonrasında ise daha çok sevdiğim kısım, Belarus'un tarihi-kültürel gezi kısmı, Belarus'a özgü şeylerin tadımı ve alışverişi ile geçiyordu.  

     Her akşam farklı bir yerde farklı tatlarla buluşup yemekten sonra eğlenmeye, sohbet etmeye, o insanlarla bir şeye paylaşmaya beş günde çok alışmıştım. Son akşam da kiralanan bir çiftlik evinde her etkinliğin sonunda olduğu gibi "International Night" yapılmıştı ve biz Türkiye'den götürdüğümüz lezzetlerle çoktan hazırdık! Midemin yaşadığı kültürel zenginlik ve doygunluktan sonra sabaha kadar eğlenerek son günü muhteşem geçirdik. Ertesi gün artık o insanlara başka bir etkinlikte buluşana kadar veda etme vaktiydi. Üstünden bir sene geçse de hala iyi ki gitmişim, iyi ki görmüşüm, iyi ki tanımışım dediğim her şeyin bende değeri çok fazla. ESTIEM, öğrenci network'ü olarak gelecekte de çok güzel arkadaşlıklara ev sahipliği yapacak bir kuruluş. En güzeli de ne biliyor musunuz? Bu etkinliklere katılabilmek sandığınızdan daha kolay. ESTIEM, şu anda Türkiye'de pek çok üniversitede farklı kulüplerin çatısı altında organizasyonlara devam ediyor. Eğer Boğaziçi'nde olduğu gibi okulunuzda ESTIEM adına faaliyet yürüten herhangi bir öğrenci kulübü veya topluluğu var ise, katılım ve üyelik durumu için onlara başvurup bilgi alabilirsiniz.Tüm üyelerine dünya çapındaki öğrenci bazlı bu organizasyonlara kendi web sitesinden bir tıklamayla başvuru yaptırıp deneyim elde etme şansını vermesiyle, bir öğrenciyi yurtdışına en masrafsız yolla göndermesiyle, daha da popüler ve cazip bir organizasyona dönüşüyor. Farklı milletten, sizinle aynı yaşlarda ve departmanda okuyan öğrencilerle ortak paydada bulunabilmek, orada bulunduğunuz kısıtlı sürede olabilecek en eğlenceli ve unutulmaz anıları biriktirmek sizi diğer yurtdışı serüvenleriniz için de daha tecrübeli kılacaktır, en azından benim için böyle bir etkisi oldu. Kendi sorumluluğunuzu alıp, ülkenizden uzakta bir yerde, düşünce ve eğitim tarzları birbirinden farklı insanlarla bilgi ve duygu alışverişi yapıp döndükten sonra daha uzun zamanlı tecrübelere de hazırsınız demektir. Ben bunu geçtiğimiz 1. sınıfımın yazını summer work&travel programı için Amerika'da 3.5 aylık bir süreçte değerlendirirken anladım. Yine tonlarca milletten yaşıtlarımla beraber eğitim görüp eğlenmek yerine çalışıp geziyordum. Belarus'a gittiğimde kazanmaya başladığım: uluslararası bir ortamda söz alabilmek, aklındakini söyleyebilmek, o baskıyı yenebilmek gibi güçlü sosyal yetiler Amerika'dayken de sürece daha hızlı alışabilmeme, daha sağlam arkadaşlıklar kurabilmeme ve iş sürecinde yaşadığım haksızlıklarda kendimi daha net ifade edebilmeme destek oldu. Üniversiteyi okurken hard skillerimizin yanında soft skillerimizi de geliştirebildiğimiz bu tarz öğrenci bazlı ve uluslararası etkinliklere katılımı değerlendirmeliyiz, hem de günümüzde artık daha kolayken!


    Bu yazı Bin Yaprak misafir yazarlarından Ceren Dündar tarafından yazılmıştır. 

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun
    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.