Bilimsel araştırmaların önemli bir parçası haline gelen CRISPR teknolojisi ile genom düzenlemede yeni tartışmalar, belli yan etkilerin olduğuna dair bulguları öne sürüyor! Bu bulgular neler birlikte bakalım. Keyifli okumalar!
CRISPR genom düzenleme tekniği, biyoloji ve genetik bilimlerinde devrim niteliği taşıyor; yeni bitki ve hayvan çeşitlerini yaratmamıza, geniş bir yelpazedeki hastalıklar için tedaviler geliştirmemize olanak tanımaktadır. CRISPR Cas9 proteini, bir hücrenin DNA'sını belirli bir yerde keserek çalışır. Hücre hasarı onardığında, birkaç DNA harfi bu noktada değişir, bu da genleri devre dışı bırakmak için kullanılabilir.
CRISPR ile ilgili yeni bir çalışma, insan vücudunda CRISPR genom düzenlemesini denemek için şimdilik acele etmememiz gerektiğini öne sürüyor. İngiltere'deki Wellcome Sanger Enstitüsü'nden Allan Bradley'in söylemlerine göre, teknik, DNA'da büyük delesyonlara veya DNA'nın yeniden düzenlenmesine sebep olabilir, ve dolayısıyla CRISPR'ye dayanan bazı terapilerin düşündüğümüz kadar güvenli olmayabileceğinin altını çiziyor.
Yazının başında anlattıklarımız insan organizmasında nasıl çalışması gerektiğiydi. Fakat, fare ve insan hücreleri üzerinde yapılan çalışmalarda, Bradley'in ekibi, hücrelerin beşte biri civarında, CRISPR'nin 100'den fazla DNA harfinde delesyonlara veya yeniden düzenlemelere neden olduğunu ortaya koydu. Bu şaşırtıcı değişiklikler bazen binlerce harf uzunluğundadır.
Kanser Riski
Bu bulgu, CRISPR'nin şu anki kullanılma amaçları için bir sorun değildir. Fakat bazı gruplar,insan vücudunda bulunan milyarlarca hücrenin düzenlenmesinde CRISPR'nin kullanılabileceği tedavi yöntemleri geliştiriyorlar. Eğer Bradley haklıysa, bu hücrelerden birkaçının kansere dönüşme ihtimali vardır.
Bradley sözlerine ekliyor: "Bir hastanın ömrünün herhangi bir diliminde kansere sebep olma riski vardır. İnsan klinik çalışmalarında acele etmeden önce daha fazlasını anlamalıyız." Daha önceki çalışmalarda yöntemin güvenliğini sorgulayan, Avustralya Ulusal Üniversitesi'nden CRISPR uzmanı Gaetan Burgio ise "Bulguların sağlam olduğuna inanıyorum, bu, iyi yapılmış bir çalışma ve oldukça kayda değer" düşüncesinde.
Bulgu, başka bir ekibin, oldukça farklı bir nedenden ötürü, embriyonik kök hücrelerin gen düzenlenmesine bağlı oluşan bir kanser riski olduğunu bildirmesinden sadece bir ay sonra ortaya çıkıyor. Ayrıca, geçen yıl CRISPR'nin hedef bölgeden uzakta çok fazla mutasyona neden olduğu iddia edildi. Ancak Burgio ve diğerleri, çalışmanın ciddi şekilde hatalı olduğuna ve geri çekildiğine işaret ediyor.
Yeni Teknikler
Burgio yeni bulgulara; "Genel olarak, bu, CRISPR tabanlı gen terapileri için daha fazla güvenlik sorunu oluşturuyor ama kullanılmasına gölge düşürmüyor." ifadesini ekliyor.
CRISPR tekniğinin birçok varyasyonu, spesifik DNA harflerini değiştiren temel editörler ve DNA'yı tamamen kesmeyen nikazlar da dahil olmak üzere şu anda geliştirilmektedir. Bu yöntemler çok daha güvenli olduğunu gösterebilir. Bazı gruplar, bir genin DNA'sını doğrudan değiştirmek yerine bir genin ne kadar aktif olduğunu kontrol etmek için değiştirilmiş CRISPR formlarını da kullanmaktadır. Öyleyse neden CRISPR kullanan binlerce ekip bunu daha önce bulamadı? Çünkü onlar, hedef bölgenin etrafındaki kısıtlı bir bölgede küçük mutasyonlar arıyorlardı. Eğer bütün bölge silinirse, bu yaklaşım, hiç mutasyon olmamış gibi görünmesini sağlar. Burada, "Ne aradığınızı buluyorsunuz" diyor Bradley.
İleri okuma için: Nature Biotechnology, DOI: 10.1038/nbt.4192
Bu yazı Bin Yaprak misafir yazarlarından Reyhan Aydın tarafından yazılmıştır.
2023 BinYaprak. Tüm hakları saklıdır. Bir TurkishWIN girişimidir
Yorum