Duyguları Anlamak

    decisionnaire

    Duyguları fark etmenin yaşamdaki etkisi nedir? Peki duygu nasıl çıkıyor ortaya? Sağlıklı karar verebilmek için sağlıklı ruh halini mi kollamak gerekiyor? Sorularımızın hepsi Gamze Bayraktaroğlu'nun duygularımızı anlamaya yardımcı olacak bu müthiş yazısında. Keyifli okumalar!

    Duygularını fark eden ve anlayan insanların yaşamlarını daha iyi yönettikleri ile ilgili çok çeşitli araştırmalar var. İlişkilerinde başarılı oldukları, zorluklarla daha kolay başa çıkabildikleri, hatta daha az hastalandıkları ile ilgili sonuçlar çıkıyor.

    Duygular zaman zaman çok güçlü olabiliyor ve bizi kontrol altına alabiliyor. Sizi çok sinirlendiren bir durumu düşünün. O an verdiğiniz sert bir tepkiyi, duygunun sakinleştiği ertesi gün muhtemelen vermeyeceksiniz. Birine yüklendiğiniz mesajı bir kaç sonra okuduğunuzda yumuşattığınızı hatırlar gibisiniz.

    Duygularımız, içinde bulunduğumuz durumun bize iyi gelip gelmediğini anlatan birer iç pusula gibidir. Ve kararlarımızı da o pusulanın yönlendirmesine göre veririz. Yani aslında duygularımız verdiğimiz kararların önemli bir parçasıdır.

    Örneğin, birlikte olduğunuz arkadaş grupları içinde kendinizi desteklenmiş hissetmiyorsanız doğru bir yerde olmadığınız kararına varıp, oradan ayrılıyoruz. Bu bir iş ortamı da olabilir. Acaba o duygu ne? Neden ve nasıl oluştu? Başka alternatif olabilirdi ama biz neden o duyguyu seçtik?

    O zaman, sağlıklı kararlar verebilmek için sağlıklı ruh halimizi kollamak gerekmiyor mu sorusu geliyor akla. Cevap "Evet". Çünkü ne çok mutluyken ne de çok üzüntülü veya kızgınken verdiğimiz kararlardan sakinleştiğimiz zaman memnun kalmayabiliriz. Kararlarımızı duygularımızın en dingin halinde verdiğimizde ancak etkin olabilir. Bu farkındalık olduğunda kararımızı da doğru analiz edebiliriz.

    Peki duygu nasıl çıkıyor ortaya acaba? Aslında otomatik olan duygu değildir, otomatik olan o duyguyu tetikleyen düşünce, ön kabuller, öğrenilmiş çaresizlik gibi çoğu zaman bilinç dışı tetikleyiciler. O nedenle duyguyu anlamak için BURADA ve ŞİMDİ de olmak önemli oluyor. Derin farkındalık ya da literatürdeki adıyla Mindfullness'un da hizmet ettiği de işte tam olarak bu. Düşüncelerimize iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış olarak yargılamadan bakmak. Özellikle çok zor zamanlardan geçerken bugünlerde bu tekniklere şans vermekte fayda var.

    Ancak anladığımız şeyi yönetebiliriz. Duygu hakkında konuşmak veya yazmak ona uzaktan bakmamızı çok kolaylaştıran uygulamalar.

     Bir yandan bilinç dışı nasıl çalışıyor derseniz, insan büyürken hangi duyguyu yaşamaya daha alışmışsa o duyguya kayma ihtimali daha fazla oluyor. Büyürken hangi duyguyu çok yaşamışsak o duyguyu tanıdığımız için onu hissetmeye daha yatkın oluyoruz. Çünkü bildiğimiz, tanıdığımız yerde daha rahatız. Duygu olumsuz da olsa bildiğimiz yer olduğu için konfor alanı orası oluyor. Ortamlarla ilgili de ezber duygularımız var. Örneğin bir arkadaşım sofraya oturduğu zaman kendini iyi hissetmediği için evlendikten sonra sofra kurmak yerine herkesin kucağında yediği düzen kurduğunu anlatmıştı evde çünkü çocukluğunda anne ve babası her sofraya oturduklarında ya tartıştıkları ya da çocukları eleştirdikleri için masa etrafında yeme fikri olumsuz duyguyu çağrıştırdığı için kendine iyi gelmeyen ortamdan kaçınma hareketi gelişiyor. Ya da büyürken otorite ile ilişkisi olumsuz olan biri ilerde iş hayatında veya okul hayatında da otoriteye karşı benzer duygular besliyor ve buna göre bir davranış geliştiriyor.

    Bilinç dışında otomatik düşünceler ve duygular devreye giriyor ve kodlar bizi yönetmeye başlıyor. Bilinçaltına tek başına inmek kolay olmayabilir ama kendimize şu sorularla ışık tutabiliriz.

    Öncelikle akmayan, ilerlemeyen, takıldığımız, huzursuz hissettiğimiz anlarda;

    • Bir an durmak ve bedene odaklanarak duygunun adını koymak
    • Neden böyle hissediyorum şimdi? Ne oldu ki? Ne tetikledi?
    • O zaman neden bu duyguyu seçtim? Tanıdık olduğu için mi? Başka bir duygu seçme şansım olsaydı bunu mu seçerdim?
    • Şu anda bir karar vermek zorunda mıyım?
    • Eğer öyleyse doğru duyguda mıyım buna karar vermek için?

    Sorularını sorarak ilerlemeyi öneririm.

    Duyguyu yönetmek hayatı yönetmektir. Unutmayalım.

     

    Yorum

    Zaten Hesabınız Varsa Buradan Oturum Açın
    Henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun

    3000 saatlik deneyimi ve 500 saatlik eğitimi ile bir yönetici koçu ve liderlik eğitmenidir. Motiva Eğitim ve Koçluk Hizmetleri kurucusudur. “Yönetimde Koçluk Yaklaşımı” kitabının yazarıdır. AOEC temsilcisi ve global eğitmenidir. Türkiye’ye ilk uluslararası koçluk okulunu getirmiştir. BÜ İşletme’den mezuniyetten sonra, yabancı yatırımcılara bankalarda danışmanlık yapmıştır. Avrupa’da, Dubai ve Israil’de eğitmenlik ve koçluk yapmaktadır. Columbia Business School Personal Leadership Programı, Koçlukta Supervizyon, Transaksiyonel Analiz, Gestalt Yaklaşımları ile koçluk ve mentorluk birikimini zenginleştirmiştir. Türkiye’de EMCC Global Koç Assesoru, EMCC Senior Practitionar olan ilk kişidir.

    © 2024 BinYaprak. Tüm Hakları Saklıdır.
    Bir TurkishWIN girişimidir.