Kabul ederek, https://binyaprak.com/ dışındaki bir üçüncü tarafça sağlanan bir hizmete erişeceksiniz.
Ancak kendine gönül gözüyle bakmaya başladığında, içindeki hazinenin parlaklığını fark edebilirsin. Kendi zenginliğini keşfetmek için buraya!
Ancak kendine gönül gözüyle bakmaya başladığında, içindeki hazinenin parlaklığını fark edebilirsin. Kendi zenginliğini keşfetmek için buraya!
Kişi ancak kalbi ile doğru görebilir; Aslolan göze görünmez.
Antoine de Saint Exupéry – Küçük Prens
Algılarımızı 5 duyu organımızla sınırlamış, etrafımızda olup bitenleri görerek, duyarak, koklayarak, tadarak, dokunarak anladığımızı sanıyor, aslında pek de "farkında" olmadan yaşayıp gidiyoruz. Bir tek "gözümüzle gördüğümüze" "kulağımızla duyduğumuza" inanıyoruz.
Peki, biz buzdağının sadece suyun üstündeki kısmını görürken, göremediğimiz suyun altında kalan kısmına ne oluyor? Bütünün önemli bir parçası olan bu kısmı görmeden bilmeden gerçeğe nasıl erişiyoruz? Aslında görünenin temelinde o görünmeyen yatmıyor mu? Verilen her tepkinin, sergilenen her davranışın, sarf edilen her sözün altında bir his, bir düşünce, bir önyargı ya da varsayım, geçmiş bir tecrübe, öğrenilen, genellenilen, belki bir alışkanlık, barınmıyor mu? Peki biz bunları bilmeden nasıl gerçeğe hakim olduğumuzu düşünüyor ve hiç tereddüt etmeden yargılayabiliyoruz?
Asıl gerçek bu görünmeyenlerde yatıyor, buzdağının altında. Onları görmek için de gözler yetmiyor. Görünenin altında yatan aslolana ulaştıran, gözden ve onu yorumlamaya çalışan zihinden de öte bir güç, bir yeti: gönül gözü, kalp zekası. Hisler ve sezgilerimizle o buzdağının altına dalabiliyor, ancak bu şekilde gerçeğin tümüne ulaşabiliyoruz. Fakat nedense birçoğumuz hisleri dinlemeyi, sezgilere kulak vermeyi zayıflık olarak görüyoruz. Acaba neden, neyi kaybetmekten korkuyoruz?
Ancak kendine gönül gözüyle bakmaya başladığında, içindeki hazinenin parlaklığını fark edebilirsin. O zamana kadar o eksik, bu yanlış, şu yönüm zayıf derken, kalbinin ışığında eşsizliğinin görebilir, değerini bilebilirsin. Bana bu bakış açısı tüm ömrüm boyu sürecek bir dönüşümü getirdi; dinginlik, affedici olma, şefkat, kabul, akışa bırakma, denge ve istikrar.
Senin kendine, çevrendekilere, yaşadığın olaylara gönül gözün, kalp zekanla bakabilmen; hislerine ve sezgilerine güvenebilmen için neye ihtiyacın var? Bu senin için neyi mümkün kılardı?
Farkındalığın bol, yolun açık olsun!
Danışanlarının yol arkadaşı, öğrencilerinin öğrencisi, iki canının güvenli limanı. Dünya Bankası'nda başlayıp yerli yabancı şirketlerde yöneticilik, ardından girişimcilikle devam eden 15 yıllık finans kariyerini 40larına doğru noktalayıp rotasını içsel keşif ve dönüşüme çevirdi. Şimdilerde girişimi Coachzone'da, yaşamlarında yeni sayfa açmak isteyen bireylere ve liderlerinin gelişimini destekleyen kurumlara bireysel/takım koçu olarak destek olmaktadır. Bir kadının geçirebileceği pek çok evreyi yaşayan Burcu, “kadının kendisinin lideri olması” ve “dişil güçlerini tüm kimliklerinde yaşatabilmesi” konusunda Öze Dönüş (CIYO) programını yurtiçi ve yurtdışında yapmaktadır. Adler Koçluk eğitmenlerinden olan Burcu, Boğaziçi Üniversitesi İşletme ve George Washington University MBA mezunu.
Kabul ederek, https://binyaprak.com/ dışındaki bir üçüncü tarafça sağlanan bir hizmete erişeceksiniz.
Yorum